YABANCI ELLERDE- YUSUF ZİYA ORTAÇ
Karanlıklar dağılırken sükûn
Her vagonda coştu yanık yanık türküler.
Masum yüzlü nefercikler bakıp güler
Ellerinde, parıldayan keskin süngüler.
Al mendiller sallanarak her pencereden
Tiren kalktı yavaş yavaş bir gelin gibi.
Yeşil kırlar arasından akıp giderken
Ağaçların helecanla çırpındı kalbi!
Eski yurdun hüzün içinde bakan dağları
Sevindiler Türk askeri geçiyor diye.
Rumeli'nin o sevimli güzel bağlan
Çiçeklerin kokusundan verdi hediye!
Bir ağızdan cenk türküsü çağırdı kuşlar;
Şen dalgalı çağlayanlar çoşup köpürdü
Bir bahçeden bir bahçeye dolaşan rüzgar
Haber soran yavukluya selâm götürdü!
Akşam, güneş tutuşarak gurup ederken
Ufuklara açtı Türk'ün albayrağını!
Bulutlar nur alıp pembe buselerinden
Andırırdı bir genç kızın tül yaşmağını!
Gece olur, yıldızlarla konuşurlardı,
Ay bir gümüş yol açardı çimenliklerde
Ah, hepsinin gönlünde bir öksüzlük vardı,
Sevgililer, yeşil tarla, koyunlar nerde?...
İLGİLİ İÇERİK