BÜLBÜL OLDUM GÜL DALINDA ŞAKIRIM
Bülbül oldum gül dalında şakırım
Gül dalında biten gül nene yetmez
Süleymanım kuş dilinden okurum
Bana talim olan dil neme yetmez
Aşk kitabın açtım okur yazarım
Hakka doğru açılmıştır nazarım
Neme gerek dağı taşı gezerim
Şol pirime giden yol neme yetmez
Derviş oldum bir eteğin tutarım
Hakka doğru çekilmiştir katarım
Baykuş gibi garip garip öterim
Issız viranede çöl neme yetmez
Şu dünyanın olcağı malumdur
Bu ilmin aslına eren alimdir
Az yaşa çok yaşa sonu ölümdür
Eski hırka ile çul neme yetmez
Budalam sırrına kimseler ermez
Tevekkül mal altın eteğin komaz
Kişi kısmetinden ziyade yemez
Bana kısmet olan mal neme yetmez