Hiciv: Yergi
Taşlama:1 . Taşlamak işi.
2 . Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama.
3 . (edebiyat) Alaylı halk şiiri.
4 . Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz.
5 . (mecaz) Hakaret
Eleştiri: 1 . Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit.
2. edebiyat Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik.
3. felsefe Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama,yargılama. Tenkit: 1 . Eleştirme, eleştiri.
2 . (edebiyat) Eleştiri. Kritik: 1 . Eleşti 2.ciddi
ELEŞTİRİ(TENKİT)
Eleştiri. "Bir sanat eserinin, ister şahsî zevkle, ister bazı estetik prensiplere göre, sistemli bir şekilde değerlendirilmesi..."ne denir. Kelime, Fransızca "ciritique" kritik kelimesinin karşılığı olarak kullanılır. Eskiler tenkit için "ilm-i nakd" tabirini tercih etmişlerdir. Nakd, "nazmın kusurlarını bildiren ilim" diye tarif edilir. Tanzimat yazarlarının "kritik" kavramı için "muhakeme" ve "muaheze" terimlerini kullandıklarını görürüz. Muallim Naci "tenkit" hakkında geniş açıklamalarda bulunarak: "Tenkit bir eserin hem iyi hem fena yahut yalnız fena cihetlerini göstermekten ibaret olmak üzere iki türlü olur." demiştir. Servet-i Fünuncular da çokluk Tanzimat devri edebiyatçılarının "nakd" kökünden türettikleri "tenkid"i kullanmışlardır.
Edebiyat kuramcısı Renk Wellek müşahhas (somut) sanat eserlerinin tetkikiyle hem edebi tenkidin, hem edebiyat tarihinin uğraştığını, edebi tenkidin, edebiyatı, edebi teoriyi de içine alacak şekilde kullanıldığını belirterek tenkidin mahiyetini açıklar:
"Tenkidin en mühim ölçüsü şahsi his, tecrübe ve hüküm vermedir. Bizzat hüküm verirken mümkün olduğu kadar objektif kalmalı, ilmi bir usulle hareket etmelidir. Sanat eserini tecrit etmek, dikkatle incelemek, tahlil ve tefsir etmek, nihayet geniş bir bilgi, yakından mütalaa ve keskin bir hassasiyetle eseri değerlendirmek... Müşahhas sanat eserlerinin tenkidini çizecek ve edebiyat tarihini durmadan yardıma çağıracak olan bir edebi teoriyi, yani bir prensipler sistemini, bir değerler teorisini bina etmek lazımdır. Bütün unsurlarıyla bölünmez bir bütün, bir yapı olarak kabul ettiğimiz edebi eseri inceleyen münekkidin vazifesi, sanat münekkidinkine benzer. Geçmişteki eserleri değerlendirirken karşılaşılan en mühim engel, dildeki tarihi değişmelerdir. Bunda da tercüme, filolojik inceleme, mukayeseli edebiyat gibi yollara başvurulmalıdır."
Kaynak: Milliyet Edebiyat Ansiklobedisi