Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

CÜMLENİN ANLAMI VE YORUMU

UYGULAMA:1

 

a. Koşula bağlılık f. Öznellik

b. Karşılaştırma 9- Benzetme

c. Varsayım bildirme h. Öneri

d. Önyargı I. Beğenme

e. Olumsuz eleştiri

 

 

A. Aşağıdaki cümlelerde yukarıda belirtilen anlamsal niteliklerden hangisi veya hangileri vardır? Bunları, parantez içindeki seçenekleri işaretleyerek belirtiniz.

1.    Okuyan, okuduklarını eleştiren, değerlendiren, araştıran, inceleyen bir toplum olma düzeyine henüz ulaşamadık.

(a) (b) (c) (d) (e ) (f) (g) (h) (ı)

2.    Bu kitabın, binlerce kişiye sözü etkili ve çarpıcı kullanmayı, anlatımda başarı sağlamayı öğreteceğini söyleyebilirim size.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

3.    Tatlarını geçtiği topraklardan alan sular gibi sözcükler de halkın duygu ye düşüncesi ile doldukları takdirde zenginleşebilirler.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

4.    Bir kimsenin iyi bir şair olabilmesi, her şeyden önce bir toplumun ortak malı olan dil içinde kendi dilini yaratmasına bağlıdır.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

 

5. Kendi işimizi en iyi öğrenmek, en iyi yapmak yerine üst perdeden gazel okuyor, her dalda ötüyoruz. Bir de bakıyoruz yıllar geçi vermiş, bir arpa boyu yol almışız.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

 

6. Romandaki olaylar çok kez zaman sırasına göre verilmemiş olsa da, “Yılkı Atı”, Türk köylüsünü değişik bir bakış açısıyla temiz bir Türkçeyle anlatıyor.

(a) (b) (c) (d) (e ) (f) (g) (h) (ı)

 

7. İnsanı insan yapan özgürlüktür, sanattır. Özgürtij. ğün olmadığı bir yerde ise insandan ve sanattan söz edilemez.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

 

8.    Bence Talip Apaydın'm “Sarı Traktör”ü, sonra yazdığı romanlar kadar iyi değil. Apaydın, kişisiz bir roman yazmış, kişisiz roman olur mu? Üretim koşullarının iyi anlatılması, Apaydın’ın yapıtını roman yapmaya yetmiyor diyebilirim.

(a) (b) (c) (d) (e) (f) (g) (h) (ı)

 

9.    Göreceksiniz “Eski Fotoğraflar” adlı film, bu festivalde bırakın ödül almayı, mansiyona bile lâyık görülmeyecektir; bunu uzun yıllar sinema eleştirmenliği yapmış bir kişi olarak söylüyorum.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

 

10.    Sanatçı, hiç olmazsa bundan sonraki yapıtlarında ağız taklitlerine, yerel deyim ve söyleyiş özelliklerine uzun boylu yer vermemeli; anlatımda daha dengeli bir yol tutturmalıdır.

(a) (b) (c) (d) (e )  (f) (g) (h) (ı)

 

B. Aşağıda bazı parçalar verilmiştir. Düşüncenin akışına göre, bu parçaların verilen seçeneklerden hangisiyle tamamlanabileceğini parantez içine yazınız.

 

1. (   )

“Dünyada ne kadar insan varsa o kadar da karakter vardır. ” sözünü zaman zaman anımsarım da, bir türlü doğru olmasını istemem bu yargının. Ama tüm çabalarıma, direnmelerime karşın …………………

(a)    bu sözü söyleyen kişiyi haklı bulmam.

(b)    bu söz hiç aklımdan çıkmaz.

(c)    inanmak zorunda kalırım sonunda.

 

2.  (   )

 “Zaman nabzı gibidir şiir. İster bireyden çıksın yola, ister toplumsaldan belirli bir dünyanın, belirli tarihsel koşulların yürek atımını verecektir. Bu yüzden şiirin........................."

(a)    geçmişte, yaşanmış olaylardan söz etmemesi düşünülemez.

(b)    güncele öteki sanat türlerinden daha yakın olduğu su götürmez.

(c)    biçimsel özellikleri de özü kadar önemlidir.

 

3.    (    )

“Bir romanı elli kez okumak! Bu, birçoklarına gülünç gelebilir; ama tekrar tekrar okumadan …………………………..”

(a)    hiç kimsenin zarar gördüğü olmamıştır.

(b)    bir kitabın anadüşüncesini kavrayabiliriz.

(c)    bir kitabın iyice anlaşılabileceği düşünülmemelidir.

 

4.    (    )

"Orhan Kemal’deki konu ve malzeme zenginliğine, çeşitliliğine karşın; dilde, öykülemede, yazınsal bütünlük sağlamada öykülerinde saptadığımız dünya görüşünün......................."

(a)    sağlamlığını ve tutarlılığını bulamayız.

(b)    yansımalarını her zaman görebiliriz.

(c)    başarıyla anlatılmadığını söyleyebiliriz.

 

5.    (    )

 “Koca koca şairler, yeni ve geçici modaların peşine takılıp kendilerini harcarken, o, ..............”

 (a)    toplumsal sorunları büyük bir başarıyla anlatmıştır.

(b)    sesini sonuna kadar korumuş, hep kendi şiirini söylemiştir.

(c)    çağdaş şiir akımlarından en geniş ölçüde yararlanmıştır.

 

6. (   )

"Eserlerini otuz, kırk, bilemediniz elli yıl önce vermiş şairlerin dilini anlamayan Türk toplumu-nun bir benzeri...............................”

(a) dünyanın ne geçmişinde vardır, ne bugününde.

(b) bugünden sonra ortaya çıkmayacaktır.

(c) her yerde karşımıza çıkabilir.

 

7.    (    )

“Güzel”’i su, hava, ekmek gibi bir kaçınılmaz ihtiyaç haline getiremezsek ne ruhsal ne de maddesel kalkınmamız gerçekleşir. Bir ulusun kalkınması, ........................”

(a)    her şeyden önce planlı bir üretimin yapılmasıyla sağlanır.

(b)    şairlerin, yazarların, tüm sanatçıların parasal yönden desteklenmesine bağlıdır.

(c)    yaşayış ve düşünüş biçiminde güzele daha çok değer vermesiyle mümkündür.

 

 

8. ( )

“Bir kimseye öykücüdür diyebilmek için anlattıklarının başka öykücüleri hatırlatmaması gerekir. İyi öykücüler,........................”

(a)    dünya öykücülüğünde ün kazanmış sanatçıların anlatım yolunu benimserler.

(b)    baktıkları olaylarda yalnız kendilerince ortaya çıkarılan ilişkiler görürler.

(c)    sıradan olayları anlatmak yerine, çok az yaşanmış olayları anlatmayı yeğlerler.

 

9.    (    )

Divan şiiri sözcükleri seçme yerli yerine oturtma, onlarla güzel biçimler yaratma, özle biçimi birbiriyle kaynaştırma yollarını öğretir bize. Ama diyeceksiniz ki yabancı sözcük ve dil kuralları yüzünden Divan şiirini anlamak zordur. Eh ne yapalım...............................”

(a)    hamama giren terler.

(b)    su testisi su yolunda kırılır.

(c)    gülü seven dikenine katlanır.

 

10. ( )“Bütün cömert sanat çeşmeleri gibi La Fontaine’den çocuklar da içebilir; ama La Fontaine, masallarını.......................’’

(a)    çok basit bir dille yazmıştır.

(b)    çocuklar için yazmamıştır.

(c)    alaycı bir dille yazmıştır.

 

C) Aşağıdaki parçalarda boşluklara getirilebilecek uygun sözleri verilen seçenekler arasından belirleyiniz.

1.Gecekondu ailesinin kimi nitelikleri kırsal aileyi andırır. ................kadın ve çocuklar geleneksel aile

ye oranla daha çok özgürlüğe sahipseler de, babanın aile içindeki denetimi gecekondu ailesinde de son derece güçlüdür.

A) Nitekim    B)    Fakat

C) Her ne kadar    D)    Oysaki

E) Ne de olsa

 

2................ağladığı olaya yarın güler,............üzüldüğü olaya bugün sevinirdi. Bu, onun tutarsızlığındandı.

A) Dün - ertesi gün    B) önce - sonra

C) Ne - ne    D) Dün - bugün

E) Bugün - dün

 

3.İnsanı suçlamak kolay......... onun suç işlemesini engellemek zordur.

A) çünkü    B) hele    C) yada

D) ama    E) zira

 

4.Hayatın değeri.................yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır.

A) az    B) kısa

C) uzun    D) gerçekçi

E) doya doya

 

5..............lirik şiirin konusu aşk, ölüm ya da din gibi alanlarla sınırlandırılmıştır;............ne şiirsel türler

için ne de düzyazı türleri için böyle bir sınırlandırma yapılamaz.

A)    Nitekim - öyleyse

B)    Yıllar yılı - oysa

C)    Kısaca - demek ki

D)    Çoktandır - nitekim

E)    öteden beri - öyleyse

 

 

6.    Bu eser, yapısının..............., dilinin............, anlatım gücünün................ile olduğu kadar, edebiyatımıza ilk kez getirdiği “dostluk gereği" ile de seç. kin romanlarımız arasında yer alacaktır.

A)    karmaşıklığı - sadeliği - başarısı

B)    güzelliği - basitliği - etkisi

C)    basitliği - özgünlüğü - karmaşıklığı

D)    yetkinliği - zenginliği - basitliği

E)    sağlamlığı - güzelliği - yetkinliği

 

7.    Okuma, tutkuların en soylusudur. Ekmek .......................bedeni beslerse, o da............ruhu besler.

A)    ne kadar - ancak

B)    niçin - onun için

C)    ne ölçüde - azıcık

D)    nasıl - öylece

E)    ne denli - birazcık

 

8.    Bir yazarı karalamak kolaydır; ama okumak ve eleştirmek zordur. İyi eleştiri yapamayışımız da ........................ kaynaklanmaktadır.

A)    yazarı tanımayışımızdan

B)    yöntemli çalışmayışımızdan

C)    okumayı bilmeyişimizden

D)    nesnel olmayışımızdan

E)    dili iyi kullanamayışımızdan

 

9.    Bütün büyük yapıtlar anlattıkları .......... değil,

............yaşarlık kazanmışlardır. Sözgelimi Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sında anlatılanları anımsamayız ama Raskolnikof için aynı şeyi 

söyleyemeyiz.

A)    çevreyle - olaylarla

B)    kişilerle - anlatım biçimleriyle

C)    gerçeklerle - düş gücüyle

D)    olaylarla - kişilerle

E)    kişilerle - temalarla

 

10.    Bir şiirde biçimsel öğelere................ağırlık verilirse, o şiir................ilgi görüyor. Buna karşılık duygulara seslenen şiirler daha çok okunuyor, daha çok ilgi görüyor.

A)    biraz - çok

B)    gerektiği kadar - fazlaca

C)    belli ölçüde - küçümsenmeyecek

D)    pek az - o denli az

E)    ne kadar - o kadar az

 

D) Aşağıda iki grup atasözü verilmiştir. I. grupta numaralanmış atasözlerinin yakın anlamlıları II. grupta karışık olarak verilmiştir. Anlamca birbirine en yakın atasözlerini eşleştiriniz.

I. GRUP

1.    Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.

2.    Taşıma su ile değirmen dönmez.

3.    Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar.

4.    Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez.

5.    Yalnız taş duvar olmaz.

6.    Eldeki yara, yarasıza duvar deliği.

7.    Açık ağız aç kalmaz.

8.    Körle yatan şaşı kalkar.

9.    Öfkeyle kalkan zararla oturur.

10.    Şaraptan bozma sirke keskin olur.

 

 

II. GRUP

a.    Aç ayı oynamaz.

b.    Tek kanatla kuş uçmaz.

c.    Kırkından sonra azanı teneşir paklar.

d.    Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.

e.    Keskin sirke küpüne zarar verir.

f.    Herkes kendi ölüsü için ağlar.

g.    İyilik eden iyilik bulur.

h.    Acından kimse ölmemiş.

ı. Kazma elin kuyusunu kazarlar kuyunu.

i.    El kazanı ile aş kaynamaz.

 

 

E. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz öbeklerinin kazandığı anlamı verilen seçenekler arasından belirleyiniz.

 

1.Gerçek bir edebiyat yaratılırken hiçbir sanatçı, hiçbir edebiyatçı kendi kökeninden ayrılamaz.

(a)    Yapıtlarında yabancı sözcüklere yüz vermez.

(b)    Ulusunu, başka uluslardan üstün tutar.

(c)    Ulusal kültür öğelerinden yararlanmayı ihmal edemez.

 

 

2. Şiirimizdeki yeni eğilimlerin büsbütün dışında kalmamakla beraber rubaileri, tarih düşürme merakı ve imaj dünyasıyla doğrudan doğruya geleneğe bağlanan sanatçı, sonuna kadar kendisi olarak kalmasını bilmiştir.

(a)    ulusal temalar üzerinde durmuştur.

(b)    çok özel bir okuyucu kesimine seslenmiştir.

(c)    özgün söyleyişini hep korumuştur.

 

 

3. Gerçek şu ki, Birinci Yeni dedikleri Orhan Veli akımıyla ona bir tepki olarak doğan İkinci Yeni akımı şiir dünyamıza oldukça fırtınalı günler yaşatmışlar; okurları alışılmışın ötelerine itmişlerdi.

(a)    Sanatçıları şiirle ilgili geniş bir tartışma ortamına sokmak

(b)    Şiirde hem gelenekten hem de güncel akımlardan yararlanmak

(c)    Toplumsal olay ve sorunları en geniş anlamda şiirin konusu yapmak

 

 

4.Sanatçı düşünce ve duygularını yabancı dillerin sözcük evreninde değil, anadilinin toprağında üretirse yarınlara kalabilir.

a)    ülke sorunlarına öncelikle eğilmek

b)    Yapıtlarda anlaşılır bir dil kullanmak

c)    Anlatımda yerli sözcüklere önem vermek

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi