ÂŞIK BAĞDÂDÎ
Hayatı hakkında bilgimiz yoktur. Bağdatlı olduğu ve orada uzun bir müddet kaldığı için bu mahlası aldığı tahmin edilmektedir. Saygılı bir dille söz ettiği Sultan III. Selim’in (1761-1808) huzuruna çıktığı düşünülebilir.
Şairnâmelerde kendisiyle ilgili her hangi bir bilgiye rastlanılamamıştır.
Hazne'nin içinde bülbüller öter
Âvîze şulesi cihânı tutar
Babının önünde arslanlar yatar
Misâl-i cennettir yoktur kusuru
Havuz fevvâresi tavana urur
Kem söyliyenlerin dilleri kurur
Hem saf saf melekler seyrâna durur
Misâl-i cennettir yoktur kusûru
Kovuşun içine dîbâ döşendi
Çeşmelerden Âb-ı kevser boşandı
Arslanlar(ı) görenler kanlar kaşandı
Misâl-i cennettir yoktur kusû
Gayetle müferrih çeşme avlusu
Her dem feryâd eder bülbül yavrusu
Olamaz hiç bundan âlâ doğrusu
Misâl-i cennettir yoktur kusûru
Bu Bağdâdî senin medhin eyledi
İndi aşkın deryâsını boyladı
Her bir köşesinin vasfın söyledi
Misâl-i cennettir yoktur kusûru