TÂLİBÎ
Tokat’ın Zile ilçesinde doğup yine orada 1813’te, 80 yaşlarında vefat ettiği göz önüne alınırsa yüzyılın ortalarında doğmuş olmalıdır. Gençliğinde kahvecilik yapmıştır. Turhal Şeyhi Mustafa Efendi’nin halifesidir.
İstanbul’a kadar gitmiş, kendisini orada da kabul ettirmiştir. Zileli Fedâî, Râşid ve Es’ad adlı çırakları vardır.
Günümüze kadar gelebilen şiirleri daha çok gençlik yıllarında yazdığı lirik şiirlerdir; dinî şiirleri ise nedense daha az sayıda bize ulaşabilmiştir.
Sun’î’nin “nev-reste” dediği Tâlibî, şairimiz değildir. Gubâri, ondan ad olarak söz etmektedir.
Dil bir seni sevdim anca dünyâda
Cemâlin gördüğüm kâr bana yeter
Dolaştırma beni şem'a ziyâde
Uğruna yandığım nar bana yeter
Güzel ellerinden bâde süzersin
Gam değildir kara bağrım ezersin
El içinde zâr u sefîl gezersin
Kabre dek çektiğim âr bana yeter
Servi büyük her endamın gül gibi
Mah yüzünde zülüflerin kıl gibi
Her dilbere meyil vermem el gibi
Cihânda bir dâne yâr bana yeter
Tâlibî'yem canda sadâkatim var
Yiğitlik yolunda metânetim var
İstemem ötesin kanâatim var
Sen gibi bir sitemkâr bana yeter
Türk Dili Dergisi,Türk Şiiri Özel Sayısı III (Halk Şiiri)
- << Önceki
- Sonraki