Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 



SAYFA:2/11-20


11-BEN DEĞİL MİYİM - HALİL SOYUER

Tutun ellerimden, yüceltin beni,
Yarına kalacak ben değil miyim?
Vatanın en kutsal görevlerini,
Sizlerden alacak ben değil miyim?

Her gün besleyerek sevgi özüyle
Gönlümü doldurun mertlik sözüyle
İçiyle, dışıyla, iki gözüyle
Sizinle gülecek ben değil miyim?

İçinizde umut olmasa bile,
Beni sevgilerle getirin dile
Yarın, bu vatanın her şeyi ile
Sahibi olacak ben değil miyim?

Ben zaten gülerim sizler gülünce,
Bu yaşta bağlayın beni sevince
Bu vatan uğrunda, günü gelince,
Gülerek ölecek ben değil miyim?


ÇOCUKLAR-HALİL SOYUER

Kulak verin seslere
Bak ne diyor çocuklar?
İçlerdeki tasayı
Yok ediyor çocuklar.

Taşırlar ünümüzü,
Açarlar önümüzü,
Karanlık günümüzü
Ak ediyor çocuklar.

Güldürürler yüzleri,
Yaş görmesin gözleri,
Kaderdeki azları
Çok ediyor çocuklar.

Sesleri gönüllerde,
Yükselir perde perde,
Başımızı her yerde
Dik ediyor çocuklar.

Artarlar sayı sayı,
Olurlar teyze, dayı
Ak yüzle yaşamayı
Hak ediyor çocuklar.


ONLAR İÇİN- HALİL SOYUER

Çocuk neşe kaynağı, gülüdür evimizin,
Aydınlık yarınları, kuralım onlar için.

Her birinin gözünde umutlan parlıyor,
Mutluluk çiçekleri, derelim onlar için.

Günleri kararmasın, açık olsun yollan
Bulup güzel günleri verelim onlar için.

Yokları var sayalım, bağrımıza basarak,
Onlar için duyalım, görelim onlar için.

Günlerin karasını vermeyelim onlara
Geçmiş yaralarını, saralım onlar için.

Çocuklar berekettir doldurur ovaları,
En mutlu yuvaları, kuralım onlar için.


BİR ÇOCUK VARDI-HALİDE NUSRET ZORLUTUNA

Yıllar yıllar öncesi..
Bir tatlı çocuk vardı:
Bülbül sesiydi sesi,
Gülüşleri bahardı!

Ümitti, emeldi o
Her şeyden güzeldi o
Dünyaya bedeldi o
Ve dünya ona dardı!

Derken bir koca dünya parçalandı birden
Dağılıverdi ortalığa
Yalandan dünyacıklar
Ortaklık darmaduman
Ortalık perperişan
Ortalık kırık dökük, yamru yumru, düğüm düğüm..

Nerde benim tatlı küçüğüm?
Hangi yalandan dünyada kaldı,
Hangi yalancı rüyaya daldı?..

Ağustos 1979


ÇOCUKTAN AL HABERİ -HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL

çocuktan al haberi
çocuktan aldım haberi
yakın, diyor
güzel, diyor
dopdolu, diyor
iştecik, şuracıkta
iştecik yolu, diyor

çocuktan aldım haberi
iyi, diyor
açık, diyor
kurtuluş, diyor
iştecik, şuracıkta
koş birazcık koş, diyor

çocuktan aldım haberi
oh, diyor
tatlı, diyor
sıcacık, diyor
iştecik, şuracıkta
diren azıcık, diyor

koştuk direndik yorulduk
düştük anılar ırmağına ey çocuk
bak işte kan içinde yumruklarımız
belki senin hakkındır mutluluk.



15-ÇOCUKLARDIR GÖKYÜZÜNÜN BEKÇİLERİ - HAYDAR ERGÜLEN

Geceye karışmış bir yolcunun gözleri
Korkuyla uyanan çocuklar gibidir
Erkenci bir yıldıza rastlayınca
Düşündeki son büyüyü yitirir.

Gece yaşlanmış gökyüzüdür.

Özlem ağır uykular gibi çöker
Gezinir çocuğun coğrafyasında
Yüreğinde ışıltılı bir mevsim
Eski zamanlardan bir sabah çeker.

Sabah el değmemiş bir çocuk cakasıdır.

Ağacından bir portakal düşürür
Kana benzese de dağ yollarındaki izi
Taflan kokulu yağmurlar tarar saçını
Unuttuğu dostlukları anarak üşür.

Yağmur ilk kız arkadaşıdır.

Dağ menziline değer alımlı yüzü
Haylaz çocukların koşuştuğu göğsünde
Dağılır kederi mavi bir yıldız
Alıp getirir sonsuz ilkyazı.

İlkyaz içinin hoyrat atıdır.

Kentin kapısını bulduğu sabah
Yorgun bir atlı gibi düşer gece
Yeniden anımsansın diyedir
Sevinir çünkü çocuklar bildikçe...


ÇOCUKLUK  - HAYRİ ÜNAL

Çocukluk bereket yazda baharda,
Çocukluk bir neşe, soğukta, karda,
Çocukluk sadece hatıralarda,
Yaşayan tatlı bir masal gibidir...
Çocukluk bir asır, belki de bir an,
Bir ufuk ruhumu içine alan,
Çocukluk sonunda sonsuza dalan,
Yaşayan tatlı bir masal gibidir...



ÇOCUKLUĞUM-İBRAHİM SAĞIR

Köylü çocuğuyum halimden belli,
Geceleri gökte yıldız sayardım.
Harman vakti gelip çattı mı kelli,
Döven sürer, demetleri yayardım.

Dokuz yüz otuz altı bahar ayında,
Doğdum Gönen Paşaçiftlik Köyünde.
İbrahim yazıldı soy kütüğünde,
Lakabımız Sağır diye duyardım.

Üç yüz elli idi köyün nüfusu,
Üç kilometreden getirirdik su,
Yegâne ormanı meşe korusu,
Pelitleri toplar toplar soyardım.

Yalınayak sığır, davar güderdim,
Çayır nerde bolsa ora giderdim,
Zaman zaman arabayı yederdim,
Yorulunca sırtım oka dayardım.

Kepeneği omuzuma atardım,
Yaz boyunca meralarda yatardım,
Bazı keklik, bazı çulluk tutardım,
Köz ateşte pişirir, yer doyardım.

Size yalan gelir ama gerçekti,
Azman öküz güreşlerde ser çekti,
İlk sigaram kuru mısır pürçekti,
Tütün gibi ince ince kıyardım.

Kuru soğan azığımdı torbamda,
Bulanık su ısınırdı kırbamda,
Yamasız yer yok gibiydi urbamda,
Setiremi yatak diye yayardım.

Uçurtmamı kendim yapar salardım,
Haminnemin yün ipini çalardım,
El bağından üzüm, erik yolardım,
Çocuk aklı kör şeytana uyardım.

Kar yağdı mı bir metreyi geçerdi,
Delik çarık kar suyunu içerdi,
Tahta kızak rüzgâr gibi uçardı,
Sabah akşam, karda, buzda kayardım.

Kurak olur, ekin, arpa bitmezdi,
Mahsulümüz bir kış bile yetmezdi,
Fukaralık evimizden gitmezdi,
Acısını can evimde duyardım.

Mutlu idim, ekşitmezdim yüzümü,
Olur olmaz söylemezdim sözümü,
Bozulmadım sağlam tuttum özümü,
Hürmet eder büyükleri sayardım.

Bakmayın Sağır’ın siz güldüğüne,
Çile çeke çeke geldi bu güne,
Hasreti bitmiyor vallahi düne,
O zaman kendimi mutlu sayardım.


BİR ÇOCUK - KEMALETTİN KAMU

Dediler ki: ‘- Yok baban,
Babanı aldı vatan! ’
Meğer burada yatan
Senmişsin, babacığım!

Davullar çala çala,
Köylü döküldü yola...
Ne güzeldi alayla
Gidişin... babacığım!

Kaldın diye askerde
Anam uğradı derde...
Bu tenha tepelerde
Ne işin... babacığım?


 

ÇOCUKLAR -  MEHMET ÇINARLI

Beni hep esir ettiniz minicik ellerinizle;
Ne kaçmak elimden geldi, ne de karşı koyabildim.
Verecek cevabım varken en büyük hâkime bile
Sizin saf bakışlarınız önünde dilsiz kesildim.
Savaş alıp götürdüğü, deprem yok ettiği zaman
O çaresiz halinizdir beni en fazla ağlatan.
Yünler, pamuklar içinde üşüdüm çıplaklığınızdan;
Sizi doymamış görünce yenilmez oldu ekmeğim.
Nerde olursanız olun Çin'de, Yemen'de, Kutup'ta
Bağrıma basmak isterim engelleri unutup da.
Babanız kanlı katilim, ananız düşmanım olsa
Sizin acı çekmenize benim dayanmaz yüreğim.



20-DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA MEKTUP – NURULLAH GENÇ

Hayat dağ gibi, inan ki
Doğar doğmaz bunalırsın
Yaşamak kolay mı sanki
Kuruda, yaşta kalırsın.

Yalnızlık var, üzülmek var
Çâresizlik, ezilmek var
Zaman bir çeşmedir; bahar
Süzülür, kışta kalırsın.

Karanlıktır sağın, solun
Zayıfsan, bükülür kolun
Bazen düze çıkar yolun
Bazen yokuşta kalırsın.

Gülersin mutluymuş gibi
Hakikati bulmuş gibi
Hep zavallı bir kuş gibi
Büzülür, taşta kalırsın.

Aldanırsın insanlara
Dalarsın derin sulara
Yenilirsin korkulara
Siste, ateşte kalırsın.

Ömrün düzeni bozulur
Dostların hepsi kaybolur
Aynalara düşman olur
Devr-i geçmiş'te kalırsın.

Hiç eksilmez âh ü zârın
Seninledir intizârın
Serüven biter, mezarın
Kazılır; düşte kalırsın.

Kaderin önünde eğil
Doğmamak elde değil
Gözlerinin yaşını sil
Hayattan zevk te alırsın...

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi