Kullanıcı Oyu: 2 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

Sevr  mağarasında,

Dostun sadakatinde,

Örümceğin ağlarında,

Ve güvercinin kanatlarında saklandı aşk.

Kum fırtınalarının nurlu rüzgârları,

Savurdu emin beldeye aşk kokularını.

Âşıkların ve mâşukların buluştuğu,

 

Asr-ı saâdetin mübârek güvercinleri,

İnsanlığın imrendiği zamanda ve mekanda,

Toplandılar sevgililer sevgilisinin yanında.

Yudumladılar  aşkı doya doya, kana kana

Fahr-i âlemin ellerinden..

 

Rüzgâr esti, zaman geçti.

Kum taneleri dağıldı çöllere.

Bir mübarek öksüz,

Öksüz bıraktı bütün güvercinleri.
Ve bir seherde kanatlandı güvercinler,

Biri Buhârâ’ya,

Biri Bağdat’a,

Biri Şam’a,

Biri de kalbimizin derinliklerine.

Kanatlarında sakladıkları aşkı,

Böldüler tüylerinin sayısına,

Zeytin ve ekmek dağıtır gibi,

Su dağıtır gibi,

Dağıttılar aşka hasret  yüreklere.

Çünkü aşk, mirastı onlara

Kutlu mağaradan.

 

Gelip kondu  bir güvercin,

Yâkutiye Medresesi’nin avlusuna.

Kar fırtınasının arasından ,

Sımsıcak nefesler üflemek için Palandöken’e,

Palandöken’den kar götürmek için Kerbelâ’ya.

Lütfolundu efendiler efendisinin adıyla.

Yâkutiye’de ismini duyan her güvercin,

Uzatıp Zülfikâr’a boynunu

Kurban olmak ister yoluna.

 

Gün gelir geçidi bekleyen şehre ,

Yağar dört bir yandan zulüm,

Düşürmek için aşkın sancağını yerlere.

Aşkın bekçisi Alvarlı güvercin,

Efe bir kartal olup,

Süzülür Aziziye Tabyalarından zulmün üstüne,

Ebabiller gibi yana yana, döne döne,

Düşmesin diye en güzel cümle yerlere;

Lâ ilâhe illallah…

 

 

Şehre kar yağar.

Güvercinin tüylerine düşer kar beyazı.

Ölüm eser bu şehre soğuk soğuk,

Palandöken titrer,güvercin gülümser,

Aşk kokusu kaplar  her yanı,

Kanatlarında vuslat telaşı.

Ölümdür gülümseyen geride kalanlara,

Ölümdür gülümseten güvercini,

Kanat çırpar dosta  doğru,

Kanatlarında bir düğün hediyesi,

Kutlu mağaradan emanet aşk

 

Geride kalanlara biraz göz yaşı,

Biraz ümit, biraz da yeis,

Ve tüylerinden savurduğu emanet aşkı,

Miras bıraktı güvercin.

Tüylerinden birini alabilen aşıklar,

Filistin’de sapan taşlarında,

Bağdat’ta kurşun seslerinde,

İstanbul’da martı çığlıklarında,

Yaşıyorlar şimdi aşkı.

 

 

 

İsminden gayrı her şey yalan,

Senden başka her şey ateş,

Aşkının hâdimi mübarek güvercine ve vârislerine

Yamalı bir hırka,

Kör bir kandil,

Posta bürünüp dosta sığınan

Garib bir derviş,

Bir de güvercin.

Yâkutiye Medresesi’nde,

Güvercin kanat çırpar aşka,

Kanatlarında Hû sesi .

Kör kandil yanar,

Yandıkça ismini anar,

İsmini andıkça aşka kanar.

Kandilin dibinde,

Yamalı hırkalı garib derviş ağlar,

Ağladıkça Palandöken ağlar,

Ağladıkça âlem ağlar.

 Kanatlanır güvercinler

Yâkutiye’den dört bir yana,

Ankara’da Hacı Bayrâm-ı Velî’ye,

İstanbul’da Eyüp Sultan’a,

Kudüs’te inleyen Mescid-i Aksâ’ya,

Bağdat’ta ağlayan İmâm-ı Âzâm’a,

Sırf senin için kanatlanır,

Kanatlarında

Kutlu mağarada sakladıkları aşk…

TURGAY GÜMÜŞ

SON EKLENENLER

Üye Girişi