ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Açıköğretim Fakültesi 20. kuruluş yılı nedeniyle, uluslararası katılımlı AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM SEMPOZYUMU
23-25 MAYIS 2002
YİRMİNCİ YÜZYILDAN YİRMİBİRİNCİ YÜZYILIN AÇIKÖĞRETİMİNE...
Anadolu Üniversitesinin değerli öğretim üyeleri, Aziz dostlarım; Türk Açıköğretim Sisteminin öyküsü 1970 yılına kadar uzanır. Doğumu ise 1982 yılıdır.
Açıköğretimin tarihi, özellikle 1982-1992 yılları arası, bir bakıma, zorluklarla, inançsızlıklarla, aymazlıklarla ve ileriyi burunlarının ucu kadar bile göremeyenlerle mücadele dolu öykülerden oluşur. Beni yorgun düşüren öykülerden...
Bir Mega üniversite olarak, insanlarımızın sulh içinde daha mutlu ve daha kaliteli bir yaşama ve ortak değerlere kavuşması için değişen dünyamızın eğitim sistemlerinde daha radikal yeniliklerin sizleri beklediğini düşünüyorum. Düşünmek, başarmak isteyenlere yol gösterir. Yola çıkmak ise, inançla ilk adımı atmakla başlar.
Yolunuz açık olsun...
Prof.Dr.Yılmaz BÜYÜKERŞEN
ANADOLU ÜNİVERSİTEMİZİN DURUMU
Bilindiği gibi bu günlerde eğitimde yeni gelişimler söz konusudur. Bu konuda uluslar arası düzeyde Amerikalılar, İngilizler, Almanlar ve Japonlar eğitimi geliştirme içindedirler. Ancak bu gün ülkemiz eğitimimizin gelişimini yeterli düzeyde yapamamaktadır. Oysa Anadolu üniversitemiz eğitimin çağdaş gelişimini sağlamaktadır.
Anadolu Üniversitemiz bilindiği gibi her birimde bilgisayar ve internet kullanmaktadır. Ayrıca Dünya üniversiteleri ile iletişim içindedir. 1991 yılında da Eğitim Teknolojisi ve Bilgisayar Destekli Eğitim Sempozyumu yapmıştır. Bu Üniversitemiz eğitim alanında bilim, teknoloji ve uygulama boyutlarını geliştirmiştir. Ayrıca ulusal ve evrensel düzeyde gelişim içindedir. Bu nedenle üniversitemizin tüm eğitimcilerini ve rektörlerine sonsuz saygı ve sevgi sunarım. Özellikle de eski rektörümüz sayın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Prof. Dr. Engin Ataç' a teşekkür.
Prof.Dr.CevatALKAN
UZAKTAN EĞİTİMİN YÖNETİMİ: BİR MODEL ÖNERİSİ
Giriş
Günümüzden yüz yıl önce iletişim teknolojileri gelişim evrelerini tam olarak tamamlamamıştır. Bu yüzden iletişim teknolojileri mesela televizyon, telefon ya da radyo toplum yaşamında etkili ve yaygın olarak kullanılmamaktaydı. Bunun sonucunda, farklı şehirlerde, ülkelerde ya da kıtalarda yaşayan insanlar kendi aralarında etkili bir iletişim sağlayamıyordu. Dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen olaylar aylar ya da yıllar sonra duyulabiliyordu. Bu tür haberler görsel olarak değil sözel olarak diğer insanlara iletilebiliyordu.
Bu yıllardaki eğitime baktığımız zaman, eğitim kurumlarının kapasiteleri tüm nüfusun eğitimini sağlamada yetersiz kalmaktaydı. Buna paralel olarak nüfus sayısı çok hızlı bir biçimde artmaktaydı. Bunun sonucunda, eğitimde talep patlaması yaşanmaktadır. Bu durum, eğitim sunumunda temelde bütçe ve buna bağlı olarak fiziksel kapasite, araç-gereç, personel gibi sorunları gündeme getirmiştir.
Sonuç
Günümüz dünyasında organize edilen bütün ekonomik, sosyal ve eğitim faaliyetleri bilgi temeline dayanmaktadır. Bilgi modern toplumu oluşturmanın temel yapı taşı haline gelmiştir. Bu yüzden, bireyler hızlı bir bilgi değişimi ile karşı karşıyadır. Toplumların sanayi özelliklerinden çıkıp bilgi toplumu haline gelmeleri gerekiyor. Bu durum bireyleri olduğu kadar var olan toplumsal kurumları da etkisi altına almıştır. Bu kurumlardan biri olarak eğitim kurumu da var olan değişimlere paralel bir dönüşüm yaşamaktadır. Ekonomi de olduğu gibi eğitim örgütleri de sanal yapılardan yararlanmaktadırlar.
Bu gelişmelere paralel olarak, bilgi toplumunun bir gereği olarak bilişim teknolojilerine dayalı bir e-üniversite modeli geliştirildi. Geliştirilen bu yeni modelin temel amacı, bilişim teknolojilerinin etkin olarak kullanıldığı toplumlarda e-üniversite faaliyetlerini başarılı bir biçimde gerçekleştirmektir. Eğer bu model uygulama olanağı bulabilirse çok başarılı eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleştirileceği düşünülmektedir. Bu model ile eğitim-öğretim faaliyetleri istenilen her zaman ve her yerde tek yönlü ya da çift yönlü etkileşimli eğitim-öğretim faaliyetleri planlanabilir. Bunun sonucunda, bireyler kendi alanlarıyla ilgili gelişimlerini sürekli bir hale getirebilir ve yaşam boyu öğrenme gerçekleştirilebilir.
Doç.Dr. Aytekin İŞMAN Doç.Dr. MDurdu KARSLI Yrd.Doç.Dr. H.Basri Gündüz Sakarya Üniversitesi
Türk Yükseköğretim Kurumlarının Yararlanamadığı Güç: Açıköğretim
Özet
Uzaktan öğretim programlarını 1982 yılında başlatan Anadolu Üniversitesi, Türkiye 'deki ilk ve tek uzaktan öğretim üniversitesidir. Bugüne kadar pek çok eğitim ihtiyacının karşılanmasında işe koşuldu: Örneğin yükseköğretime girişte fırsat eşitliğini artırmak; yükseköğrenim fırsatını kaçıran yetişkinlere yeni bir fırsat vermek; yine yaşamları boyunca bilgilerini yenilemek ya da yeni bilgiler edinmek isteyen yetişkinler bu olanağı sağlamak için kullanılmaktadır. Sistemden, öğretmen ve sağlık personelinin eğitimi; turizm sektöründeki çeşitli hizmetler için eleman yetiştirme konularında yararlanıldı. Anadolu Üniversitesi, uzaktan öğretim programlarını Türkiye dışına; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Batı Avrupa ülkelerine Taşıdı. Dolayısıyla uluslararası bir eğitim kurumudur ve bu dev sistem, Anadolu Üniversitesince 20yıldır, ciddi hiçbir sorunla karşılaşmadan işletilmektedir.
Uzaktan öğretimin kullanıldığı alanlardan birisi öğretim elemanı açığı sorunudur. Türkiye'de birçok üniversite, yıllardır öğretim üyesi sıkıntısı yaşamaktadır ve ne gariptir ki bu üniversitelerin hiçbirisi, öğrencilerine kimi dersleri var olan uzaktan öğretim programlarından aldırmıyor. Bu çalışmada, Türk üniversitelerinin yan yana yaşadığı, birçok konuda destek verdiği Anadolu üniversitesi uzaktan öğretim programlarını bilmezlikten -görmezlikten gelmelerinin olası nedenleri ve çözümleri üzerinde durulmaktadır.
Prof. Dr. Dursun Gökdağ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
AÇIK OTURUM, PANEL, FORUM, SEMPOZYUM
11.SINIF ÖĞRETİCİ METİNLER SLAYTI
- Önceki
- Sonraki >>