Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

EDEBÎ MEKTUP ÖRNEĞİ

Sevgili Ziyacığım,

İzmir, 13.4.1941 -Sadeleştirilmiştir.

İzmir'de ne arıyorum diye hayret etme. Sadece askerliğimi yapıyorum. Herhalde sen beni Ankara'da zannediyordun. On iki marttan beri hazırlık kıtasındayım. Hafta­ya Ankara'ya Yedek Subay Okuluna gidiyorum. Şimdilik askerî disiplinden şikâyetim yok. Burada kiminle beraber olduğumu tahmin et bakalım? Aklına gelmez diye derhâl söyleyeyim: Kenan Hulusi'yle beraber... Hulusi habire hikâye yazıyor. Hâlbuki ben, bir türlü kalemi elime alamıyorum. Ancak sana gönderdiğim şiiri tamamlayabildim. Bu şiiri Muhtar'a verirsin, mümkünse bir sahifede çıkmasını rica edersin. Yücel Mec­muası, İzmir'de iyi satış yapıyor. Bizim hazırlık kıtasındaki çocuklar da mecmuayı çok beğeniyorlar. Muhtar'a bu müjdeyi verebilirsin, selamlarımla beraber.

Kıtada temas ettiğim çocukların çoğu bizi tanıyor, hatta şiirlerimizden ezbere mısralar okuyacak kadar. Tabii bu durum, hepimizin hesabına çok hoşuma gitti. Şiir ve hikâye meraklıları da yok değil. Özetle, askerlikte sıkılmıyorum. Yedek Subay'da, daha birçok arkadaşımız da bize "Oktay, Orhan vs." katılacakları için oradaki haya­tımızın daha enteresan olacağı muhakkak. Siyasi vaziyet de pek iç açıcı olmamakla beraber hadiselerin seyrini sükûnetle takip etmek lazım. Belki seni de tekrar görece­ğimizi ve kucaklayacağımızı ümit ediyorum. Şarkılarımızın yarım kalmasına, Tanrı elbette ki müsaade etmez. Şevket'e selam söyle. Onun da, senin vaziyetinde olduğunu sanırım. Güzel şiirler yazma işimize, her şeye rağmen devam etmek lazım.

Hasretle gözlerinden öper, seni Allah'a emanet ederim Ziyacığım.

Cahit Sıtkı Tarancı (Ziya'ya Mektuplar)

 

Aşağıdaki yazı, Cenap Sahabettin tarafından Samipaşazade Sezai Bey'e gönderilen edebî mektuptan alınmış bir paragraflık parçadır:

Muazzam ve Muhterem Üstat,

Lütfen ihda buyurduğunuz «İclâl», hayli zamandır güzellikle­re susamış olan ruhumu bütün acı güzelliği ile kandırdı, ölümün fecaati, bu kadar uzun yaşayacak bir lisan ile zannediyorum ki hiç yazılmamıştır. Duyduğunuz hicranı en samimî kam, ateşi ve iltihabı ile göğsünüzden çıkarmış, kâğıt üstüne koymuşsunuz; cümleleri birbirine gizli bir hıçkırık raptediyor, kelimeler göz ya­şı ile dolu; sessiz, ketum ve mektum yaşlar... Ve ağlatan nefsinizle bize gösterdiniz ki ölümün siyah şiiri ölümden nihayetsizmiş...

Cenap SAHABETTİN

 

MEHMET KAPLAN'DAN AHMET KABAKLI’YA MEKTUP
                                                                                                                                                                                                 25 Eylül 1953 İstanbul

Değerli kardeşim,
Bizi bir kere sevindirdiniz. Sonra görünmediniz.Eşin ve çocuğun senin kadar iyi. Saadetiniz beni ne kadar sevindirdi bir bil seniz. Hep böyle neşeli, canlı ve sıhhatli olun.

Siyaset iflas ettikten sonra, tekrar o temiz ve ebedî sanat ve fikir dünyasına döndüm. Türk Dili boyunda, 52 sahifelik bir sanat, edebiyat ve fikir dergisi çıkarıyoruz. İdeoloji yapılmayacak. Yarısı garbın en yeni ve değerli şiir ve deneme ve hikâyelerine ayrılacak, idaresi Cahid Okurer ile benim üzerimde olacak. Sermâye, bâyi hepsi hazır. Ayrıca Varlık gibi bir kitap serisi de yapacağız. İlk sayı Kasım'da çıkıyor. Senden şiir ve yazı istiyoruz. Derginin adı İstanbul olacak. Güzelliği, hürriyeti, gerçeği müdafaa edeceğiz. Sola kayan gençliği ortaya çekmek istiyoruz. Hiç bir parti veya zümre ile ilâ kamız olmayacak. Polemik yapmayacağız. Tenkid insaflı ve temiz olacak, öğretmenleri, uyanık talebeleri, yazan ve okuyan gençliği okuyucu yapmak istiyoruz.


Senin son yıllardaki yazıların hoşuma gidiyor. Başkaları da beğeniyor. Başka yerleri bırakarak İstanbul'u kendi dergin sayabilirsin.Bize dergilerde değerli bulduğun, solcu olmayan gençlerin isimlerini yaz. Onlardan da şiir, hikâye alacağız. Bizim de bir  nesil, bir grub yapmamız lâzım. Yetişecek, öne sürülecek, desteklenecek gençlerin yazıları üzerinde tenkidler yazarsan çok iyi olur.


İlk sayıda bir yazının bulunmasını istiyorum. Hemen gönder. Hacim iki sayfayı geçmesin. Hanıma hörmetler eder, senin ve küçüğün gözlerinden öperim. Behice de çok selâm eder.

                                                                                                                                                                                            Mehmet Kaplan

TÜRK EDEBİYATI DERGİSİ, SAYI:275,

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

SOHBET ÖRNEKLERİ

FORUM ÖRNEĞİ

TARTIŞMACI ANLATIMA ÖRNEK

AHMET HAMDİ TANPINAR İLE MÜLAKAT

SON EKLENENLER

Üye Girişi